Yunus Balığının Kolyesi


Yunus Balığının Kolyesi (Doğruyu Söylemek)

Paytak ailesi ile birlikte kutuplarda yaşayan bir penguendi. Kutuplardaki günleri hoplayarak, zıplayarak, sıçrayarak ve oyun oynayarak geçiriyordu. Oyun oynamayı çok seviyordu. En büyük zevklerinden biride yüzmekti. Paytak çok iyi bir yüzücüydü.

Her gün oyun oynamak çok güzeldi. Ama bir Paytak’ın aklına daha sıcak denizlerde yaşayan arkadaşları geldi.

Paytak, arkadaşları Yunusu, ahtapotu ve Fok balığını çok özlemişti. Onları ziyaret etmeye karar verdi. Yolculuğa çıkmadan önce arkadaşlarına küçük hediyeler hazırladı. Çantasına koydu. Ailesi ile vedalaşıp yolculuğa çıktı.
Paytak uzunca bir yolculuk yaptı. Yorulmuştu ama arkadaşlarına da kavuşmuştu. Paytak’ı karşılarında gören arkadaşları çok mutlu oldular. Aralarında bir eğlence düzenlediler. Yunus balığı muhteşem bir gösteri sundu arkadaşlarına. Fok balığı da deniz topunu alıp bunun üzerine koydu. Küçük balıklara şarkı söyledi. Ahtapot ise kıvrıla kıvrıla yaptığı dans ile onlara eşlik etti.

Paytak arkadaşlarının ona sunduğu gösteriyi çok beğenmişti. Onları bol bol alkışladı. Sonra getirdiği hediyeleri çantasından çıkardı ve önce ahtapotun hediyesini verdi. Bu hediye etrafı deniz kabukları ile süslenmiş çok güzel bir aynaydı. Ahtapot aynayı çok beğendi. Paytak’a sarılıp teşekkür etti. Fok balığının hediyesi şık bir güneş gözlüğüydü. Fok Balığıda hediyesini çok beğendi.

Hediyesini alma sırası Yunus Balığına gelmişti. Yunus balığının kolyesi deniz kabuklarından yapılmış bir kolyeydi. Yunus balığı hediyesini görünce;
– Bu hediye çok güzel, teşekkür ederim benim düşünceli arkadaşım, dedi.
Fok balığı, bir sandık getirdi tüm hediyeleri bu sandığa koydular sonra diğer balıklarla sohbet etmeye başladılar.
Fok balığı ertesi gün sandıktan gözlüğünü almak isterken Yunus balığının kolyesi gözüne ilişti, kolyeyi alıp boynuna taktı. Kolye ona çok yakışmıştı sonra kolyeyi boynundan çıkarıp yerine koymak istedi. Çıkarmaya çalışırken kolyesini birden ipi koptu. Bütün parçaları etrafa dağıldı. Kolye koptuğu için çok üzülen fok balığı telaş ve üzüntü ile hemen oradan çabucak uzaklaştı.
Tek başına gezmekte olan balina kayaların arasına saklanan fok balığını gördü ona:
– Neden üzgünsün, diye sordu.
Fok balığı, balinaya:
Tüm olan biteni anlattı. Balina, fok balığına:
– Böyle saklanman doğru değil, gidip arakadaşlarına doğruyu söylemelisin, dedi.
Fok Balığı:
– Onlar çok üzülmüştür, artık benimle arkadaş filan olmak istemezler, dedi.
Balina arakdaşının yanağını okşayarak gülümsedi:
– Sen doğruyu söyle arakadaşlarına göreceksin sana inanacaklar, dedi.
Balinanın sözlerine hak veren fok balığı arkadaşlarının yanına gitti. Çok üzgün bir sesle Yunus balığından özür diledi:
– Kolyeni çok beğendiğim için boynuma taktım. Çıkarmaya çalışırkende ipi koptu, dedi.
Arkadaşının çok üzgün olduğunu gören yunus balığı, fok balığına sarıldı ve:

– Ben seni çok seviyorum canım arkadaşım. Saklanmana hiç gerek yoktu ki, doğruyu söylemen yeterliydi zaten, dedi.
Onlar böyle konuşurken yanlarına ahtapot ile Paytak geldi. Paytağın elinde yunus balığının kolyesi vardı.

– Sevgili yunus balığı ahtapot ile birlikte kolyesini düşen parçalarını topladık, senin kolyeni yeniden yaptık dedi.

Yunus balığı çok sevindi. Onlara çok teşekkür etti ve kolyesini sevinçle boynuna taktı. Epeyi zaman geçmiş artık Paytak’ın eve dönme zamanı gelmişti.

Paytak arakdaşlarına tek tek veda etti ve sonra soğuk denizlere doğru yüzmeye başladı. O gözden kaybolana kadar yunus balığı, ahtapot ve fok balığı ona el salladılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir