Çocuk Fıkraları ve Nasrettin Hoca Masalları
Çocuklarımız için güldürürken eğlendiren, eğlendirirken düşündüren kısa yazılar olarak bildiğimiz fıkralar, onlar için, arkadaşlarıyla veya ailesi ile bir araya geldiklerinde birbirlerine anlatıp, ince düşünme becerisini geliştirmektedir.
Çocuk fıkraları denilince şüphesiz herkesin aklında, Nasreddin hoca belirmiştir. Çocuklarımıza bir şeyler okurken gülmeyi, gülerken ders çıkarabilmeyi Nasrettin Hoca’nın neredeyse yaşanan her durumun sonucunda yaşana olaylardan bir fıkra meydana getirmiş, o dönemin şartlarında meydana gelen kendisine ait fıkraların yaptığı tespitler o kadar yerinde ve gerçek tespitlerdir ki nesilden nesle aktararak hala çocuklarımızın faydalandığı bir araç olarak önemini koruyor.
Belki her şeyden zevk almayan, yapılan espirilerden mutluluk duymayan çocuklar bile hayata farklı gözle bakıp, zevk alabilmeyi okuduğundan bir şeyler öğrenmeyi fıkralardan, masallardan, özellikle de Nasrettin Hoca’dan öğrenmiştir. Kısacık bir paragraf içerisinden bir çocuk ne kadar zevk alabilir ki? Demek hayatınıza fıkraların girip, gülmek için yeni bir alternatifi bizi karşıladığı ve onlardan öğüt verici niteliğe sahip dersler çıkarttığımız o ana kadardı. Genel olarak Hoca’nın dışındaki fıkralar anonim yani söyleyeni belirsizdir. Hatta öyle ki kimin söylediği, yaydığı bilinmeyen yüzlerce fıkra, kim bilir belki öyle olmasını istediğimizden belki de alışkanlığımızdan Nasrettin Hoca’ya mal eder, etrafımızda anlatılan ve duyduğumuz her fıkra için “bu Nasrettin Hoca’nın fıkrası değil mi?” der, sanki ona ait olduğunu öğrendiğimizde farklı bakış açısıyla ve özenle dinleriz.
Dünya’ya belki bir kez daha Nasrettin Hoca kadar çocuklarımızı güldürürken öğreten bir Hoca gelmeyecek olabilir ama bizlerin emin olduğu şey, yaşadığımız her dönem de çocuklarımıza bir miras olarak Nasrettin hoca fıkralarını bırakacağımız gibi belki de yepyeni ve adı hiç bilinmeden geçip giden onlarca yeni fıkrayı da bırakırız.