Aslan ile Sinek Masalı
Günlerden bir gün, güçlü bir aslan ile zayıf bir sinek karşılaştılar.
Aslan, sineğe yolumdan çekil yoksa paramparça ederim dedi.
Sinek de aslana karşı gelerek;
– Güçlüsün diye, senden korkacağımı mı sanıyorsun? Fil senden daha büyük ve iri
olduğu halde, benden çok korkuyor. Onunla her karşılaştığımızda, hortumunu, kuyruğunu sallıyor ama benden kurtulamıyor. Sonunda benimle tatlı tatlı konuşarak, benim ondan uzaklaşmamı sağlıyor. Sen de benimle doğru konuşursan iyi olur demiş.
Aslan, sineği küçümseyerek şimdi seni yakaladığım gibi ezeceğim diyerek, pençesini sineğe savurmuş ama ıskalamıştı. Sinek de karşı hamle yaparak aslanın sırtını ısırmış, yelesinin içine girerek boyun bölgesini ısırarak aslanı çileden çıkarmıştı.
Ormanların kralı aslan, küçücük bir sineğin elinden ne yapacağını bilmiyordu. Öfkeyle sağa sola koşup ormandaki diğer hayvanları korkutuyordu. Kimse aslanın bu öfkeli durumuna anlam veremiyordu. Öfkeden deliye dönen aslan, hızlıca dereye koşup nihayet dereye atlayarak sineğin elinden kurtulmuştu.
Ne yazık ki, aslanın o güçlü gövdesi, yırtıcı pençeleri ve dağı taşı titreten kükremesi hiçbir işe yaramamıştı.
Sinek ise, ormanlar kralı aslan karşısında galip gelmiş, zaferini diğer hayvanlara duyurmak için hızla uçmaya başlamıştı. Kazandığı zaferden başı dönen sinek, çok heyecanlanmış ki, uçarken örümcek ağına takılarak hayatını kaybetmişti.
Zavallı sinek, fazla gurur onun hayatına mal oldu.