Kuğular ve Kaplumbağa Masalı
Eski zamanlarda, büyük bir gölde iki kuğu ve onların en yakın dostu olan bir kaplumbağa yaşarmış. Göl öyle güzelmiş ki, kuğular günlerini suyun üzerinde süzülerek geçirir, kaplumbağa da sazlıkların arasında takılırmış. Ama bir gün kuraklık başlamış, gölün suları çekilmeye başlamış. Bu kuraklık, kuğular için zor bir durum yaratmış, çünkü bu kuruma, orada yaşamalarına imkan bırakmıyormuş.
Kaplumbağa, bu kuraklık karşısında endişeyle dolmuş ve kuğulara, “Ne olur beni de yanınıza alın! Sazlıklar kurursa, ben de susuz yaşayamam. Ama siz her yerde yaşayabilirsiniz. Ne olur, beni de götürün!” diye yalvarmış. Kaplumbağa’nın bu çaresiz isteği karşısında kuğuların yürekleri burkulmuş. Dostlarının gözlerindeki bu çaresizliği görünce, kaplumbağayı yanlarına almaya karar vermişler.
“Peki ama beni nasıl taşıyacaksınız?” diye sormuş kaplumbağa.
Kuğulardan biri, “Uzun bir çubuk buluruz,” demiş. “Çubuğun iki ucundan tutarız, sen de ortasından ağzınla tutarsın. Bu şekilde seni de havaya alırız. Ama sakın, seni gören insanlar sana bir şey söylerse, onların söylediklerini duymamış gibi yap, yoksa düşersin ve parçalanırsın.” diye eklemiş.
Sonra, kuğular bir çubuk bulmuş ve kaplumbağayı ortasına yerleştirip gökyüzüne doğru havalanmışlar. Kaplumbağa, güven içinde kuğuların arasına sıkıca tutunmuştu. Gökyüzünde süzülüp giderken, aşağıdaki insanlar bu tuhaf manzarayı görünce kendi aralarında konuşmaya başlamış. “Ne tuhaf bir şey bu!” demişler, “İki kuğu bir kaplumbağayı alıp götürüyor! Şu işe bak!” Kaplumbağa, bu konuşmaları duyunca öfkelenmiş. Öfkesini tutamayıp, arkadaşlarının öğüdünü unutarak, çubuğun ortasında tutunmuş ağzını açmış ve “Size ne!” diye bağırmış. Bu öfkeli çıkışıyla birlikte, çubuğa tutunamayıp aşağı düşmüş.
Kaplumbağa, öfkesinin bedelini feci bir şekilde ödemiş. Bu olay, dostlarının güvenliği için alınan bu hayati kararda her zaman bir ders olarak hatırlanmış. İnsanlar, kaplumbağanın hatasını ve gereksiz öfkesini konuştukça, kuğular ise bu hatanın ne kadar trajik sonuçlar doğurduğunu hatırlayıp, birlikte daha dikkatli ve sabırlı olmaları gerektiğini öğrenmişler. Bu olay, kuğuların ve kaplumbağanın dostluklarını pekiştiren ve hayatın zorlukları karşısında daha dikkatli olmaları gerektiğini öğreten bir ders olmuş.