Masal Okumanın ve Masalların Eğitimdeki Önemi


Masalların Eğitimdeki Önemi

Masallardaki fantastik, gizemlerle dolu, olağanüstü olaylarla bezenmiş maceralı dünya, çocuklar için olduğu kadar, yetişkinler için de ilginç, merak edilen bir dünyadır. Hemen her yazınsal türün kullandığı serüven özelliği, okumayı ve sürükleyiciliği arttırır. Bu nedenle merak ögesi, daha başta masalı çocuğa yakın kılar. Ayrıca masallarda olumlu bir dünya sunulur. Yani çoğunlukla sonuç olumludur. Bütün kötü niyetli kişilere, gizemli güçleri olan düş yaratıklarına, devlere, cadılara, büyülere karşın iyi yürekli, dürüst, yardımsever olan her zaman kazanır. Bu bakımdan çocuk da iyi ile özdeşleşip iyilerin dünyasında yer almayı seçer. Ancak çocuğu masala bağlayan asıl nokta, masallarda kullanılan düşsel ortamdır. Çocuk zaten fantastik bir algı dünyasına sahiptir. Bu bakımdan masallar çocuğun düş dünyasına çok yakın bir dünya kurar. Böylece çocuklar masal dinlemekten ve okumaktan son derece hoşlanır.’’ (Yaldız 2006).

Günümüz eğitiminin amaçlarından biri de çocuğun, yaşamın anlamını bulmasını sağlamaktır. “Ben nereden geldim, doğum nedir, ölüm nedir?” gibi karmaşık sorulara çocuğun zamanla tutarlı yanıtlar bulması gerekir. Çocuk, başta bu gibi soruları kendi dünyasında anlamlandırır, kendince yorumlar ya da sorunu daha genel bir çerçevede görüp üzerinde fazla düşünmez. Ne var ki sağlıklı bir kişinin gelişimi için yaşama, yaşamanın anlamına ilişkin sorulara cevaplar bulma zorunluluğu vardır. Bu gibi bilgileri hazır ve paketlenmiş olarak bir kitaptan ya da yetişkinlerden öğrenmesi de olanaksızdır. Aynı zamanda değerlerin edinilmesi olarak da görebileceğimiz bu süreçte nitelikli masalların çocuğa büyük katkısı olacaktır. Masallarda ele alınan konular, bir bakıma çocuğun iç sorunlarına, gerilimlerine gönderme yaparken dolaylı bir yoldan çocuğun dünyasına girer. Bu açıdan çocuk bilincine varmadan kendini masalda bulur.(Dilidüzgün, 1996)

Çocuklar, gerçekler arasında yetişkinler gibi mantıksal ilişkiler kuramazlar. Onların zihin dünyasında kendilerince bir işleyiş vardır ve bu dönemde hayal gücü büyük önem taşır. Masalın fantastik boyutunun, bir yönüyle gerçek bir yönüyle hayal ürünü ögeler içermesi bu dönem çocuğunun büyük ölçüde ilgisini çeker Masalın en belirgin özelliği Türkçemizin söz varlığını ve anlatım yetkinliğini çocuğun dünyasına özgü bir kurgu ve söylem içinde sunmasıdır. Masallar ait oldukları toplumların gelenek, görenek, inançlarını; sosyal, kültürel, ekonomik yapılarını yansıtan, pek çok motiften oluşurlar. Bu bağlamda, insanın serüvenini geçmişten günümüze, günümüzden de geleceğe taşırlar. Bu taşıyıcılık işlevi özellikle, sosyolojik ve kültürel açıdan çok önemlidir. Bu bağlamda masallar, çocuğun yaşadığı toplumun yapısını kavrayabilmesi sürecinde ona yardımcı olabilecek en zevkli araçlardan biri olarak kabul edilebilir.(Asutay,2013)

Masalların içindeki eğitsellik ve öğreticilik boyutu, ahlaksal, dinsel, töresel derslerin bir öykünün içinde verilmesi, yetişkinler tarafından çocukların eğitimi için iyi bir malzeme olarak görülür. Masallardaki karakterler ile çocuk kendini özleştirir ve bu onun karakter gelişimini olumlu yönde etkiler. Çocuğa doğrudan verildiğinde kalıcı olmayan bilgiler masallar ile somutlaştırıldığında daha kalıcı olur. Çocuk, masallar sayesinde geçmiş ve bugünün kültürünü kıyaslayabilir. Kültürün getirdiği törenselliği masallar sayesinde anlamlandırabilir. Masalların hep mutlu sonla bitmesi aslında bir tür hayat dersidir. İyi olanın eninde sonunda kazanmasıyla kötülük yaparak başarılı olmanın mümkün olmadığının altı çizilmektedir. Cesaretin önemi sürekli vurgulanmaktadır. Zor koşullar ve kötü kalpli insanlarla karşılaşan iyi yürekli ve korkusuz kahramanlar her şeyin üstesinden gelmektedirler. Çocuklarımız da bu sayede cesaret ve öz güven başta olmak üzere birtakım güzel davranışlar kazanmaktadırlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir