Ağustos Böceği ile Karınca Masalı
Bir ağustos böceği varmış, bu ağustos böceği daldan dala konmayı, şarkı söylemeyi, saz çalmayı çok severmiş.
Ağustos böceği bütün bir yaz şarkı söylemiş, avaz avaz. Cır Cır diye ötmüş, saz çalmış. Sıcak yaz günlerini güle oynaya geçirmiş.
Derken kış mevsimi birdenbire gelip çatıvermiş.
Hava çok ama çok soğumuş. Ağustos böceği tir tir titremeye başlamış.
Üstelik karnı da çok açmış.
Açlıktan karnı zil çalıyormuş. Yiyecek bulmak için her tarafı didik didik aramış, taramış.
Ama hiç bir şey bulamamış. Kışın ortalık ne bir sinek kalmış, nede bir böcek.
“Ne yapayım da karnımı doyurayım?” diye kara kara düşünürken, komşusu karınca gelmiş aklına.
Karınca mini mini bir hayvanmış ama çok çalışkanmış. Birazcık da cimriymiş.
Ağustos böceği karıncanın kapısını çalmış hemen… (Tak. Tak)
Karınca:
-Kim O. diye seslenmiş içeriden.
Ağustos Böceği:
-Benim ben. Ağustos böceği demiş.
Karınca kapıyı açmış. Ağustos böceğinin tir tir titrediğini görünce:
-Ne istiyorsun. diye sormuş.
Ağustos Böceği:
-Çoook çok açım karınca kardeş. Acaba bana birkaç buğday tanesi verebilir misin? Ödünç istiyorum. Önümüzdeki Ağustos ayında borcumu hemen öderim. demiş.
Karınca Ağustos böceğine soğuk soğuk bakmış. Çünkü kimseye borç vermek gibi bir huyu yokmuş karıncanın. Ağustos böceği borcunu mutlaka ödeyeceğine and içmiş. Karınca sertçe sormuş:
-Sıcak yaz günlerinde ne yaptın.
Ağustos Böceği süklüm büklüm cevap vermiş:
-Sorma karınca kardeş bütün yaz şarkı söyleyip saz çaldım.
Karınca:
-Hımm. Demek bütün yaz saz çalıp şarkı söyledin Hı.
Ağustos Böceği:
-Evet Karınca kardeş bütün yaz saz çalıp şarkı söyledim. diye yanıt vermiş Ağustos böceği.
Karınca demişki o zaman:
-Eee. Mademki şarkı söyledin bütün yaz. öyleyse şimdide oyna biraz.
Sonrada kapıyı çat diye kapatıvermiş.
Ağustos Böceği İle Karınca hikayesi burada bitti. Bir sonraki masalımızda görüşmek üzere.