Cimri Adam ve Altınları Masalı
Bir zamanlar çok cimri bir adam varmış. Elindeki ne varsa satıp parasını altına çevirmiş. Bu altınları alıp gizlice bir yere gömmüş ve kimseye söylememiş. Ancak her gün gidip toprağı kazıyor, altınlarını çıkarıp uzun uzun seyrediyor, sonra tekrar gömüyormuş. Öyle ki altınlar, onun aklından bir an olsun çıkmaz olmuş.
Bu böyle günlerce, haftalarca devam etmiş. Cimri adam altınlarını sadece seyretmekle yetinir, ama bir an olsun kullanmayı aklına bile getirmezmiş. Onun bu davranışını fark eden biri, bir gün uzaktan ne yaptığını izlemeye başlamış. Cimri adam toprağı kazıyor, altınları çıkarıyor, bir süre hayranlıkla bakıyor, sonra tekrar gömüyormuş. Adam, cimrinin her gün aynı şeyi yaptığını görünce merak etmiş ve bir plan yapmış.
Cimri bir gün altınlarını gömdükten sonra oradan uzaklaşınca, o adam gelip toprağı kazmış. Altınları almış ve yerine birkaç taş parçası koymuş.
Ertesi gün cimri, her zamanki gibi altınlarını görmeye gelmiş. Toprağı kazıp bir bakmış ki altınlar yerinde yok! Gözlerine inanamamış, ne yapacağını şaşırmış. Başlamış ağlamaya, dövünmeye, hatta saçını başını yolmaya.
Tam o sırada oradan geçen bir adam, cimrinin bu halini görmüş. Yanına yaklaşıp sormuş:
‒ Hayrola, neden bu kadar üzgünsün?
Cimri, olanları anlatmış:
‒ Tüm birikimimi altına çevirmiştim, sonra onları buraya gömmüştüm. Ama şimdi yoklar! Birisi altınlarımı çalmış!
Adam durumu anlayınca şöyle demiş:
‒ Boşuna kendini harap etme. Düşünsene, altınlarını toprağın altında saklıyordun. Onları kullanmıyor, hiçbir işe yaramalarına izin vermiyordun. Altının yerinde taş olsa ne fark ederdi ki? Zaten elindeyken de onun bir faydasını görmemişsin.
Cimri, adamın sözlerini duyunca düşündü. Gerçekten de altınlarını sadece saklamış ve hiç kullanmamıştı. Ama yine de, onları kaybetmiş olmak içini yakıyordu…